Kayıtlar

göz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DOKUNMA DUYUSU, NASIL HİSSEDERİZ, HİSLER

    Dokunma, geleneksel beş duyunun içinde yer alsa da, olduğu gibi "özel bir duyu" olarak incelenmez. Bunun nedeni, farklı uyaranların etkisi altında farklı şekilde oluşabilmesi ve dokunma  için özelleşmiş tek bir organın olmamasıdır.   Dokunsal reseptörler, vücudun dışını çevreleyen deride ve  iç vücut boşluklarını, iskelet kasını, kemikleri ve eklemleri, iç organları ve kan damarlarını kaplayan epitel dokusunda bulunur. Bu yönde çalışan farklı alıcı türleri vardır ve her alıcıda üretilen sinyaller farklı şekilde işlenir. Bu nedenle, dokunsal algı bir bütün olarak ele alındığında, vücudun bir duyu sistemine (görsel duyu sistemi) atıfta bulunmamız gerekir. Bu sistemdeki alıcılar, dokunmanın yanı sıra ısı, ağrı ve hassasiyet, soğuk ve sıcak gibi uyaranlara yanıt verebilen birçok tiptedir.   Diğer tüm duyu sistemleri gibi bu sistemde de belirli bir uyaran olduğunda o uyaran reseptörde üretilir ve işlenmek üzere sinir sisteminin ilgili kısmına gönderilir. Dokunma  hemen hemen

İŞİTME DUYUSU, NASIL DUYARIZ, NASIL İŞİTİRİZ

  Işık gibi ses de enerjidir. Ses dalgaları, moleküllerin salınım hareketinin bir sonucu olarak oluşur ve bu ses dalgaları maddenin her üç halinde de (katı, sıvı veya gaz) yayılabilir. Sesin bir ortamda yayılma hızı, ortamın bileşimine, yoğunluğuna ve sıcaklığına bağlıdır. Örneğin, 0°C'de 331 m/s'de ve 25°C'de 346 m/s'de hareket eden bir ses, sade suda 25°C'de 1493 m/s'de ve deniz suyunda  1533 m/s'de hareket eder.   Genel bir tanımla işitme, organların ortamdaki ses dalgalarını "ses" olarak algılama ve algılama yeteneğidir. Ses dalgaları, yoğunluk, dalga biçimi ve frekans farklılıkları ile birbirinden ayırt edilebilir. Sesin gücü, titreşimlerin gücüdür. Frekans, bir sesin "tonunu" belirleyen saniyedeki titreşim sayısıdır. Frekans arttıkça ses incelir ve frekans azaldıkça ses daha yumuşak olur. Tüm canlıların farklı bir frekans aralığı vardır. Örneğin, insan kulağı  ortalama 20 Hz ila 20.000 Hz arasındaki sesleri algılayabilir, ancak ke

DUYULAR, RENKLERİ NASIL GÖRÜRÜZ, BOYUTLARI NASIL GÖRÜRÜZ, GÖZ MEKANİZMASI

  BİLİM KAYNAĞI - GÖZ   İnsan retinasında mavi, yeşil ve kırmızı renklere duyarlı üç tip piramidal hücre bulunur. Bu hücrelerin her biri, karşılık gelen rengin dalga boyundan etkilenen bir boya (fotopsin) taşır: kırmızıya duyarlı piramidal eritrolab, maviye duyarlı piramidal siyanolab ve yeşile duyarlı piramidal klorolab. Boya tarafından emilen fotonlar, enerjilerinin bir kısmını boyaya aktarır, bu da hücre içinde kimyasal bir işlemi başlatır.   Renk duyumları, farklı piramidal hücre tiplerinde meydana gelen kimyasal değişikliklerin karşılıklı ilişkileriyle oluşur. Başka bir deyişle, sinir sistemi, farklı konilerin tepkilerini birleştirerek renkli görmeyi şekillendirir. Örneğin, yalnızca mavi ışığa tepki veren piramidal bir uyaran mavi bir algı üretir ve hem mavi hem de kırmızı ışığa tepki veren bir piramidal uyaran mor bir algı üretir.   Optik sinirden beyne giden yol önce kiazma denilen bir bölgeden geçer. Bu, sağ ve sol gözlerin optik sinirlerinin birleştiği yerdir. Böylece her ik