Kitap tavsiyeleri Hangi kitabı okumalıyım harketli kitaplar

BİLGİ KOKAN KİTAPLAR

  Sıkıldığımız denklemler hem hayatımızı kolaylaştırıyor hemde içinde var olduğumuz evreni anlamamıza yardımcı oluyor. Karışık görünebilir fakat anladığınız zaman hayattan farklı bir zevk almaya başlıyorsunuz tarifsiz bir mutluluk beliriyor içinizde. İnsanlar hep mutluluğu arar veya mutlu olmak için çok çabalar bana göre mutluluk Bilim'dir. Evet Bilim aklınızı ve beyninizi kullanmayı öğrendikçe mutluluk kendiliğinden beliriyor. Bunun için Bilim kitabı okuyarak işe başlayabilirsiniz. Neden bilim kitabı, çünkü çok derin cümleler beyninizi anlamaya zorlar bu da hayal gücünüzü derinleştirir. Albert Einstein müthiş sözlerinden bir tanesi gibi... Zekânın ölçütü bilgi değil hayal gücüdür. Kitap okumak fakat doğru kitap okumak ve yazmak insan beynini çok hızlı geliştirir ayrıca terapi etkisi de vardır. Şu an bu satırları yazmamı Bilim kitaplarına borçluyum. Yorum yapma yeteneğim, fikir üretme yeteneğim, sorunlara hızlı ve etkili çözümler bulma yeteneğimin geliştiğini çok derin hissediyorum ayrıca kendim bir şey yazmaya çalıştığımda beynim kelimeleri çok hızlı bir şekilde üretiyor. İşte kitap okumak bunu sağlıyor fakat doğru kitap okumak ve en doğru kitaplar da Bilim kitabı ile başlar. Okudukça hangi tür kitaplardan zevk aldığınızı anlamaya başlayacak ve o kitaplara yöneleceksiniz. Ne olursa olsun hangi kitaptan zevk alırsanız alın Bilim kitabı mutlaka okumalısınız. Carl Sagan'ın dediği gibi: Bilimsel eğitim ana okul çağından başlamalı. Bu önermeyi sonuna kadar destekliyorum ve YouTube kanalımda, blog yazılarımda çok sık bilim kitabına teşvikten ve insanlara bilimi sevdirmekten bahsediyorum.

  Kitap bizi nasıl geliştiriyor çoğu kitap okumayan arkadaşımdan bu komik soruyu duydum. Neden bana soruyorlar çünkü sık sık bilim okuyorum okuduğum kitapları sizde okuyun dediğim için. Tabi çoğu zaman dalga geçiyorlar da utanç verici bir durum. İnsanların ısrarla cehaleti savunup bunu espiriyle karşılaması beni çok şaşırtıyor. Akıllı denen bir canlı bunu neden yapıyor. Konuyu dağıtmayalım kitap nasıl geliştirir. Öncelikle okuduğunuz kitap doğru kitap olmalı. Günlük, aşk hikayesi, burç saçmalıkları gibi kitaplar kağıt israfı bunu bilin. Of puf etmenize gerek yok bu tür saçmalıklar sizin bilgisizliğinizden yararlanıp size, sizi daha kötü hissettirecek şeyler anlatıyorlar. Benim zevk aldığım kitapların %98 Bilim kitabı. Kitap tercihinizi de okuyarak anlayabilirsiniz. Okumaya başladığınız zaman, gözlerimiz beyin loplarımıza çapraz bağlı oldukları için hiç çalışmayan sağ beyin lopunuz çalışmaya başlıyor. Bir süre okumanız gerek bir kaç saniye de sıkılıp kitabı bırakırsanız hiçbir zaman kitap okuyamazsınız. Peki beynimizin sağ lopu ne işe yarıyor. İnsan için en önemli olan şeyi yapıyor, hayal etmek. Bir şeyleri anlayabilmeniz için o şeyi hayal edebilmeniz gerek. Okuduğunuz kitap doğru ise bir müddet sonra beyninizde mutluluk hormonu salgılanmaya başlar çünkü beyninizi kandırabilirsiniz ama inandırmazsınız. Beynimiz doğru bilgiyi algılayabilir fakat kişi bir şekilde kendini kandırmayı başarır. Bu neden hep Bilim kitabı okunmasını savunan biriyim. Edebiyat veya diğer kaliteli romanlar da faydalı fakat edebiyat insanı duygusal yapar bilmiş olun. Duygusallık ve gerçekliği ayırmayı öğrenemezseniz hayatın gerçeklerinde sürekli sorun yaşarsınız özellikle kadınlarda bu davranışları çok gördüm hala da görüyorum. Duygularınızı ve gerçekliği ayırmak gerçekten çok zor bir durum fakat Bilim kitabı ile bunun üstesinden gelebilirsiniz.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

  Hepimiz mutluluğu aramaktan sıkılmışızdır. Ya da hala arayan milyonlarca insan var. Bilim kitaplarının bu durumu da çözdüğünü fark ettim. Tekrar belirtmek isterim ki bahsettiğim kitaplar Bilim kitabı çünkü doğru bilgiyi sadece Bilim ile bulabilirsiniz.

  İnsanların büyük çoğunluğu, ben kitap okumaktan sıkılıyorum. Kitap okumadan hangi kitaplardan hoşlandığınızı anlayamazsınız oturduğunuz yerde de kimse size, bak bu kitaptan hoşlanıyorsun demez, bunu siz bulabilirsiniz. Kitabın kapağının güzelliği, rengi, büyük ihtimalle size o kitabı sattırmak içindir bu tür kitapları aldığınızda hayal kırıklığına uğrarsınız. Astrolojiden, saçma sapan Kuantum beyin yazan, kuantum evren yazan aldatıcı kağıt israflarından uzak durum. Kuantum istiyorsanız benim sayfamda var buraya tıklayarak erişebilirsiniz. 

  Biraz mantığınızı kullanırsanız geçmişten bu güne Bilim insanlarının neden Bilimi sevin, Bilime yönelin gibi tavsiyelerde bulunduğunu anlayabilirsiniz. Kendinize şu soruyu sorun: Bana doğru öğretilen bir şeyin doğruluğundan nasıl emin olabilirim. Bilim şüphe ile başlar. Bir insanın zekâsını sorduğu sorulardan anlarsınız der Einstein. Bilime ilgi duymuyorsanız büyük ihtimalle anne babanız çocukluğunuzda merak duygunuzu baltalamıştır. Siz çocukken annenize ben nasıl oldum diye sorup, leylekler getirdi diye cevap aldıysanız gerçekleri öğrendiğinizde çok büyük hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. 

  Her insan zekidir fakat her insan zekâsını doğru kullanamaz. İşte eğitim bunun için vardır. Beynimiz düşünmeye zorlandığında ve doğruları öğrenmeye zorlandığında buna olumlu ve pozitif yönlü bir tepki veriyor. İsterseniz deneyin, alın bir bilim kitabını, sıkılsanız da patlasanız da okumaya devam edin, zorlayın beyninizi. Kesinlikle okumaktan vazgeçmemeye çalışın, bir kaç gün sonra kendinizi tazelenmiş ve özgüveninizin daha yüksek olduğunu hissedeceksiniz. Tabi bu geliştim bitti demek değildir. Eğitim ve öğrenmenin sonu yoktur. Tekrar belirteyim, beyninizi düşünmeye ve zorlamaya korkmayın, çevrenizde cahil, cahil lafları duymuşsunuzdur. Bak bu kadar düşünme kafayı yersin, kuantum nedir ya uğraşma böyle şeylerle deli olursun. Bu tür cahil cevaplar kişinin asalak yaşamasına sebep olur. Bilimsel araştırmalar beyni zor şeylere yormanın beynimizi geliştirdiğin gösteriyor. Beynin sınırları düşünmeye zorlanmadıkça merak edilen sorulara cevap bulunamaz der Einstein. Bu arada Albert Einstein idolümdür o yüzen sürekli onu anacağız aklıma gelirse diğer bilim insanlarını da anarız elbet.

  Yaşanmış içler acısı bir hikayem var sizinle paylaşmak istiyorum. Lisedeyim fakat kaçıncı sınıfım hatırlamıyorum açıkçası. Matematik dersinde en ağır konulardan biri olan integrali işliyoruz. Hoca bir soru yazdı tahtaya ve baya uzun bir süre vermişti çözmemiz için. Bende kendime soruyorum 20-30 dakika bir soruya neden verilir diye. Neyse kimse çözemedi, sınıfın en çalışkanları bile. Hoca sorunun cevabını yazmaya başladı tahta rakamlarla doldu. Şaka mı bu diye düşündüm. Kareli büyük boy defterimin bir sayfası doldu cevap devam ediyor. İkinci sayfası da dolunca cevap bu kadar dedi hoca. Bende meraklı bir insan olarak hocaya sordum: Hocam bu kadar uzun cevabı olan bir denklemi hayatın neresinde kullanacağım. Hocanın verdiği cevap, meraklı bir çocuk için tam bir hayal kırıklığıydı. Sınavda soracağım dedi. Ben yıkılmıştım, bu kadar uzun bir denklem sadece sınav için mi icat edilmişti. Çok soğumuştum okuldan, matematik dersinden. Daha sonraları integralin hacim hesaplamalarında kullanıldığını internetin gelişmesi ile öğrenmiştim. Benim ergenliğimde internet ve bilgisayar emekleme dönemindeydi. Google'a bir şey yazdığınızda 3-5 sonuç bulunurdu.

  Bu içler acısı durumdan sonra okuldan kaçmaya başladım fakat içimdeki merak hiç azalmıyordu. Gök yüzüne bakıp bu parıltılar nedir neden oradalar diye sorguluyordum. Okuldan kaçtığım zamanlarda zamanımın çoğunu büyük kitapçılarda geçirirdim çünkü aklımda deli sorular var. İntegral nedir bu kadar uzun bir denklemi ben nerede kullanacağım, Güneş sistemi nedir anlayamamışım, dünya ne yöne döner neden yuvarlaktır gibi sorular aklımı kemiriyordu. Ergenliğimde TÜBİTAK çok güzel bir Bilim kurumuydu ve neredeyse bütün kitapçılarda TÜBİTAK bölümü vardı. Muhtemelen Bilime olan tutkum yüzünden Tübitağı keşfetmiştim. Okul harçlığımı bir kaç gün biriktirdiğimde Tübitaktan kalın bir kitap alınabiliyordu. Şaşırıyorsunuz değil mi kalın bir kitap mı, okul harçlığı ile. O kadar mutlu oluyordum ki ucuza kitap alabildiğim için üstelik Bilim kitabı. O zamanlardan işte bu yazıları yazmaya kadar geldi Bilim aşkım. Hiç azalmadan devam ediyor fakat en büyük hayalim Bilim insanı olabilmek. Fakat eğitimim yetersiz ve bu durum beni çok üzüyor. 

  Michael Faraday'ın sözü ile bitirmek istiyorum... Düşüncelerimi matematiksel denklemlerle açıklayacak bilgiden yoksunum ve bu durum beni çok üzüyor.

  

Bilim Kaynağı