ÖLEN ALOEVERAMI NASIL DİRİLTTİM ŞAŞIRACAKSINIZ

 BİLİM KAYNAĞI

  Bir süredir Aloe Vera yetiştiriyorum. Fakat bu bitkideki en büyük sorun tabiri caiz ise nazlı olması. Tabiki gerçeklikte böyle bir şey olamaz. Bütün canlılar yaşadığı çevreye ve coğrafya ya göre uyum sağlamıştır. Nasıl ki siz bir şehir bir ev değiştirdiğinizde psikolojiniz değişiyor ise bu durum bütün canlılar için de geçerli. İki farklı saksıda Aloe Vera diktim çünkü ikisi üzerinde farklı deneyler uyguladım. 

  Bir saksıyı odanın içine gölge ve gün ışığı alan bir yere,  diğer saksıyı ise dış ortama ve direk güneş vuran balkona koydum. İsterseniz bu konuyla ilgili videoyu buraya tıklayarak izleyebilirsiniz. Dışarda olan saksıya sık, sık su verdim. Odadakine ise haftada bir veya 10 günde bir su verdim. Deneyi yapmamdaki amaç internette doğru bilgiye ulaşmak imkansıza yakın. Parayı basan kendi paylaşımını ön plana çıkarabiliyor o nedenle internet yanlış bilgi ortamı oldu. Daha doğrusu giderek büyüyen yanlış bilgi ortamı. Şimdi bu deneye birazdan devam edeceğim, bu bitkinin karakteristiğinden bahsedelim bilgi dağarcığınız zenginleşsin.

  Aloe Vera bir çöl bitkisidir, aklınıza gelmiştir çölde su yok denecek kadar azdır. Doğru tahmin ettiniz susuzluğa dayanıklı bir bitki. Kaktüs türü bir bitki olduğu için gövdesinde bol miktarda su barındırır ve bu su (jel) çok yararlı elementler içerir. Zaten Aloe Verayı da tanınır yapan özelliği de buradan geliyor. İlaç sektöründe kullanılıyor ve bilinmeyen özellikleri hala araştırılıyor. Elbet bu bitki nasibini en çok kozmetikten alıyor. Belirtmek isterim ki hiçbir kozmetik ürünün bilimsel bir araştırması yok, yaptıkları tek şey insanları aldatıp o ürünün satılmasını sağlamak. Çünkü bilimsel bir araştırmayı finansal olarak destekleyebilecek neredeyse hiçbir şirket yoktur. O nedenle kozmetik ürünlerine servetinizi harcamamanızı tavsiye ederim. 

  Deneyimize geri dönelim, çöl bitkisi olduğundan bahsettik. İşte bu karakteristiğinden dolayı oda da beslediğim aloe vera  bitkisi dışarıda olandan daha hızlı gelişmeye başladı. Bu bitkiyi 10 günde bir az miktarda ve dinlenmiş oda sıcaklığındaki su ile sulamanız yeter. Bitkiler bizden daha dayanıklı canlılardır. İnorganik maddeyi organik maddeye çeviren tek canlıda bitkilerdir. Dünyadaki yaşama en iyi uyum sağlayan canlıda bitkidir. Bir dut ağacının dalını 30cm keserek bahar veya yaz ayında toprağa dikin birkaç ay sonra köklendiğini göreceksiniz. Fakat biz kolumuzu kestiğimizde yerine yenisi çıkmayacak aksine kan kaybından öleceğiz. Buradan da doğayı koruma farkındalığına gelmiş oluruz. Bilim hep doğruyu öğretir bu nedenle de Ağacı koruyun diye bas bas bağırır bilimciler, farkındalığı olanlar.

  Aman canım işte dalı kırıp ektiğimizde köklenip büyüyormuş bir şey olmaz diyeceksiniz. Basit bir örnek verelim; çam ağaçları dal kırıp dikerek (çelikten köklendirme) çoğaltılamaz. Çam ağaçları kazık köklü ağaç ailesinden gelir. Siz bu mantığı kullanıp ağaç kesmeye devam ederseniz fazla zamanımız kalmadı bilginiz olsun. Küresel ısınmayı değil durdurmak yavaşlatamıyoruz bile. Diğer bir sorun ise bir çam ağacının vay büyümüş denmesi için 50 yıl gerekli. Kuraklığa, susuzluğa en dayanıklı ağaç türlerindendir, bu karakteristiğinden dolayı dünyada yayılım göstermiştir. 

  Aloe vera ya dönecek olursak, bu bitkiye az su vererek canlandırabilir, güçlendirebilir ve büyütebilirsiniz. Güneşin doğrudan vurmadığı fakat boş gün ışığı alan bir yerde yetiştirmelisiniz. Yılda bir kez dibine bir miktar kahve atar, 3-5 ayda bir toprağını eşelerseniz (köklerine zara vermeden) bu bitki capcanlı olacaktır. Soğuktan kesinlikle uzak tutmalısınız 10 derecenin altında bu bitki ölmeye başlar. Her daim odanızda tutsanız bir sorun olmaz fakat çok soğuk bir bölgede yaşıyorsanız oda sıcaklığı 10 derecenin altına inmemeli. Çünkü soğuk olduğu an bitki anında etkilenmeye başlayıp renk değiştiriyor. Soğuk havaya maruz kalma süresi uzadıkça bitkiyi canlandırmak çok daha zor oluyor. Bir çoğunu kaybettim tecrübelerimden biliyorum.

  Su verme düzenine ve ısıya dikkat ettiğiniz sürece aloe vera çok iyi yetişir ve odaya güzellik katan bir bitkidir. Farklı farklı cinsleri vardır...

  DOĞANIN İNSANLARA İHTİYACI YOKTUR, İNSANLARIN DOĞAYA İHTİYACI VARDIR.