ENERJİDEN MADDEYE GEÇİŞ

 


ENERJİDEN MADDEYE GEÇİŞ

 

  En, boy, derinlik, ışık, madde, zaman yoktu. Her şey zifiri karanlıktan ibaret, akıllı bir beynin göz denen organından foton parçacıklarının geçip işleyebileceği ışık kaynağı olmayan bomboş tabir edilen karanlık maddenin saf enerjinin karanlık enerjinin başı boş dolaştığı akıllı bir canlının yargı yeteneği sonucu boş olarak nitelenen bir uzay vardı. Bu uzay boşluğunda akıllı bir canlıyı hayal edebilmek çok güç olurdu. Bizim gibi akıllı nitelenen canlıların akıl sahibi olabilmesi için bile bilgiye ihtiyaç var. Bu bilgi ilk ışık ile başlar göz organı olan bir canlı için. Bu sayede bir ışık kaynağından yayılan ışık(foton) göz denen, ışığa duyarlı organa ulaşıp bu kaynaktan da sinir sistemi denen ağ aracılığı ile beynin ışık işleme bölümüne ulaşarak beynin bu bilgileri işlemesi sonucu göze sahip olan canlı türünü güvenli bir şekilde devam ettirebilir. Boşluk evrenin büyük patlamadan önceki haliydi. 


  Sadece karanlık vardı. Karanlıkta bir enerji biçimidir. Bu saf enerji biçimleri akıl almaz büyüklükteki uzayda milyarlarca milyarlarca yıl başı boş biçimde dolaşıp durdular. Hiçbir etkileşimde bulunamadılar uzayın büyüklüğünden dolayı. Bu noktada zaman vardı fakat zaman, zaman olarak betimlenemezdi çünkü zaman için bile bir iş bir etkileşim gereklidir böylece zaman boyut kazanır. Zifiri karanlık uzayda bir referans noktası, ışık kaynağı gibi olgular olmadan betimleme yapabilmek büyük belirsizlikler içerir. Bu zaman diliminde her şey durağandı yani etkileşim halinde değillerdi. Uzayın büyüklüğü sabitti uzayın potansiyel enerjisi uzayı geremeyecek, esnetemeyecek ona   pozitif bir etkide bulunamayacak kadar zayıf bir enerjiydi. Hatta uzay mevcut durumunu koruyabilmek için bile kendi dokusu ve varlığı ile enerji alışverişinde bulunurken uzay dokusunun enerji salımı onun esnek dokusunun daralarak içerisindeki serbest ve saf enerjinin birbirlerine yaklaşmalarına neden oluyordu. Bir balonu şişirip ağzını kapattığınızda birkaç gün sonra onun bir miktar söndüğünü fark etmek gibiydi uzay. Uzayın esnek dokusu üzerindeki düzensiz gerilim ve sönümlemeler uzay dokusunda bozukluklara neden olurken trilyonlarca yıl geçip gitti. 


  Bu durum o kadar küçük bir etkiydi ki bu etki zaman betimlemesinde akıl almaz büyüklükteydi. Serbest enerji uzayın sınırı ile çakıştığında uzayın dokusuna eklenerek uzayda ani bir şişme yaratıp sonra bu enerji uzayın sonsuz sınırı boyunca yayılınca uzay tekrar bir miktar büzülürken bu durum dokunun potansiyel enerjisinde dengesizlikler yarattı. Büzülme esnasında bir miktar enerji uzayı oluşturan dokudan koparak tekrar uzay boşluğuna kaçıyordu. Uzay akıl almaz zaman dilimindeki bu etkileşimler sonucu serbest enerjiyi bir nokta da birbirleri ile çakışacak kadar saptırmıştı. İki serbest enerji rastlantısal olarak çakıştığında sahip oldukları enerji yükü seviyesinde nano saniye boyutunda etkileşip çok çok küçük kıvılcım yayıp daha düşük enerji seviyelerine düşüp biçim değiştiriyorlardı. Bu etkileşimler negatif yönde olduğundan uzay dokusu çok küçük enerjiler salarak daralmaya devam ediyor uzay boşluğundaki serbest enerji miktarı her geçen zaman diliminde artıyordu.  


  Zaman akıllı bir beyin tarafından göreli olarak biçim kazanmadan önce uzayın varlığında soyut olarak biçim kazanmaya başlamıştı bile. Her etkileşim zamanı şekillendiriyor zamanda etkileşimleri bu boyuta paralel olarak var etmişti. Zaman maddeyi yaratmaya doğru akarken madde de serbest enerji sayesinde bir biçim bulacaktı evrenin varoluşuna doğru. Somutluk soyutluk boyutunda bir beden ararcasına ezeli bir rekabete başlamıştı. Bu etkileşimlere hiç dahil olmayan karanlık madde ve karanlık enerji bu zaman diliminde olayları bir hayalet misali izliyor gibi bir soyut durum halindeydi. Uzay büzülürken karanlık maddeyi bir hava gibi sıkıştırıyor bu etki sonucu uzayın yarattığı etki karanlık madde tarafından etkileşime uğramadan serbest enerjiye etki ediyordu. Her etkileşim var olacağımız evrenin temellerini hazırlayan bir inşaattaki işçiler gibiydi. Etkileşimler zamanda boyut kazanırken uzayın dokusunun entropisi her geçen gün artıyor, düzen ve düzensizlik atom altı ölçekte harmanlanıyor Serbest enerji çarpışmaları sıklaşıyor bu çarpışmalar sonucu enerji yoğunlaşarak sicim titreşimlerini nano ölçeklerde yaratıp yok ediyordu. Bu etkileşimler o kadar yavaş gerçekleşti ki zaman boyutunda trilyonlarca yıla denk gelirdi çünkü zaman dahi boyut kazanmamıştı.  


  Enerji biçimleri her geçen gün harmanlanırken sicim titreşimleri de yavaşça atom altı parçacıklarını yaratıyor, bu oluşumlar çok kısa süreli zaman dilimlerinde var olup yok oluyorlardı. Her etkileşim uzayın esnek dokusunda biraz daha kaybolmasına yol açıyordu. Sicimler daha üst parçacıklara biçimlendikçe uzay biraz daha daralıyor çünkü uzayın mevcut yapısı bu etkileşimleri besleyen enerji alışverişinde bulunuyordu.

 

Devam Edecek…


Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

KABIZLIĞI GİDERMENİN YOLLARI NELERDİR ? KABIZLIK NASIL GİDERİLİR ?

2025 GÜNEŞ FIRTINASI

Scientists Quotes - BİLİM İNSANLARININ ÖZLÜ SÖZLERİ

ALBERT EINSTEIN 'IN TREN PARADOKSU - ÖZEL GÖRELİLİK

Aspirin ile köklendirme nasıl yapılır - Basit, kolay köklendirme nasıl yapılır ????

SUDA KÖKLENDİRME NASIL YAPILIR ? bitki kökleri kaç santim olunca toprağa alınır ?