Dünya günü nedir ne zaman kutlanır Dünyanın sonu nasıl gelecek

BİLİM KAYNAĞI 

  22 Nisan dünya günü, kutlayacak yüzümüz var mı ki bu günü anıyoruz. Dünyayı yok etmiş durumdayız, süper güç denilen ülkeler petrolü durdurmuyor, fabrikalar nehirleri kirletiyor, nehirler yolun sonunda okyanuslara denizlere dökülüyor. Bu günü dünya günü ilan etmişiz ama dünyadaki cahil insan sayısı bilinçlilerden daha fazla olduğu için hiçbir anlamı yok. Hayatında bir tane bilim kitabı okumamış birinin dünya gününü anlaması beklenemez. Ayrıca ülkelerde cahillikte yarışıyor, medyada sevgi pıtırcığı görünen ülkeler genelde çevreci projeler yapmıyor.

  Medya bu olup bitenleri sadece yüzeysel gösteriyor çünkü dürüst değiller ve para için her türlü yalanı söylerler. Böyle giderse ki gidecek, 2035 de çok daha yıkıcı küresel ısınmanın sebep olduğu yıkımlar boy gösterecek. Mesela 2035 yılında, kutsal sayılan Ganj nehri kuruyacak, su yoksa yaşamda yoktur. Ganj nehrinin çevresinde milyonlarca Hindistanlı yaşıyor. Nehir kuruduğunda yaklaşık 1,5 milyar insanın batıya göç etmesi öngörülüyor. Hatta öngörüden de öte, bilim insanları bunun kesin olduğunu savunuyor. Elbette sığınmacı ülkesi olan Türkiye'ye yerleşecekleri tahmin ediliyor. Hem yakın hemde cennet gibi bir ülke kim kalmaz böyle güzel bir ülkede.

  Sadece Ganj nehri ile küresel ısınma bitmeyecek kendinizi kandırmayın. Buzulların erimesi sonucu 2035 de suların yükselmesi kaçınılmaz. Suların yükselmesi 2050 olarak öngörülüyordu fakat küresel ısınma bilimin hesapladığından daha hızlı ilerliyor. Ne mi olacak, küçük ada ülkeleri ve kıyı şeridindeki yaşam bir kaç yıl içinde bulundukları kara parçasının iç kısımlarına göç edecekler. Sular yükselmeye devam ettikçe insan nüfusu tek bir noktada yoğunlaşmaya başlayacak. Kalabalık demek kaos demek bu durum insanları çatışmaya sürükleyecek. Küresel ısınmaya bir de nefretimiz ve bir arada yaşayamama sorunumuzda eklenince yıkım hızlanacak.

  Hayatta kalma içgüdüsü ile ellerinde silah bulunan ülkeler koşulsuz şartsız savaşa başlayacak. Güçlü olan kazanır mantığı silah ile olmaz aslında, fakat kendi uygarlığımızı yok etmek için silah ürettik ve üretmeye devam ediyoruz. Eğer ki savaşı bitirmek istiyorsanız silah üretmemelisiniz bu kadar basit. Daha bitmedi, dünyadaki suların sadece %3'ü tatlı su ve bu %3'lük bölümün ise sadece %1'lik kısmı içilebilir temiz sudur. Yüz yıldır tuvalet atıklarımızı denizlere ve yer altına gönderiyoruz. Belki hiç birinizin aklına gelmedi bu atıklar bir gün içme sularına karışacak. Evet 2035 de bununda olması bekleniyor. Dışkıda bulunan milyonlarca hastalık insanları hasta edecek. Kendi b*kunda boğuldu tabiri tam olarak bize yakışanı yapacak ve bizi boğacak.

  Hepatit C, Tifo ve aklıma gelmeyen onlarca hastalık bir kaç hafta içinde milyonlarca insanı öldürecek. Kavgalar, savaşlar hepsi bir arada olacağı için nüfus hızla azalacak. Sakın yiyecek bolluğu olur o zaman demeyin, tabiatın dengesi bozulunca yiyecekte olmaz. Belki filmlerde izlediğimiz zombi ye dönüşebiliriz. Çünkü açlık bir canlıya her şeyi yaptırır. Aslında canlılar kendi türlerini pek yemez veya öldürmez, ama söz konusu dünyadaki en tehlikeli canlı olan insan ise işler değişir. Açlıktan çıldırmak üzere olan bir insan zayıf olanı mutlaka öldürüp yemeye çalışacaktır.

  Dünyanın ısısı geçen yüz yıl içinde 1,5 derece arttı evet bunu başardık bravo bize. Ülkeler ısrarla fosil yakıt kullanmaya devam ediyor, ısı 1 derece daha yükselirse o zaman geri dönüşü olmayan bir yıkıma gireceğiz. Başlangıçta söylediğim gibi süper güç denilen para manyağı ülkeler fosil yakıtları durdurmayacak ve insan uygarlığı yok olup gidecek. Şu an hemen durdurulsa bile küresel ısınma devam edecek fakat şimdi durdurulursa dünyayı kurtarma şansımız hala var.

  Fosil yakıtları durdurmanın en etkili yolu toplumların araba kullanmamasıdır. Yani biz, birlik olursak fosil yakıtları durdurabiliriz. Ama nerde o kadar bilinçli insanı bulup örgütlemek. Birlik olabilirsek bunu başarabiliriz. Tabi ki bu yazıyı kaç kişi okuyacak ve bilinçlenecekte, örgütlenecekte vs. vs. 

  Akıllı bir canlı için ilk kural yaşadığı gezegeni korumak olmalı. Bunu yasalaştırmalıyız, öyle katı kurallar koymalıyız ki insan bu kurallardan birini çiğneyeceği zaman defalarca düşünmeli ve vaz geçmeli. İstenilirse yapılabilir fakat bu durumdan para kazanamayacaklarını bildikleri için yapmıyorlar. Biricik gezegenimizi kurtarma umudum hiç azalmıyor, temennim bunu başarmamız.

  YA BU GEZEGENİ KORURUZ YA DA BİRLİKTE YOK OLURUZ. 

  BİLİM KAYNAĞI