REENKARNASYON, YENİDEN DOĞUŞ MÜMKÜN MÜ ??

 

  İnsan var olduğundan beri doğa üstü ve kanıtı olmayan şeylere daha çok inanç beslemiştir. Bunun en temel sebebi, inanmak sorgulamaktan daha kolay olduğundandır. Beynimiz tembel bir organdır ve enerjinin korunumu gereği, fazla enerji tüketmemek için düşünmek, sorgulamak yerine inanmayı tercih eder ve enerjiden tasarruf eder. 

  Beynin bu tembelliği çok büyük çatışmalara sebep olur. En başta her toplumun veya bireylerin ben şuna inanıyorum demesi günümüzde devam etmektedir. Dünyadaki en büyük sorunlardan en başını çeker dinler ve inançlar. Aslında sorunların üstesinden gelmek için "Bilim" vardır. Fakat gene de tembel beyinler hem inanmayı tercih eder hem de Bilimi karalayıp Bilime düşmanlar yaratırlar. İşte inancı da kapsayan bu yazının konusu da yeniden doğuş yani Reenkarnasyon.

  Doğduğum çevre de bu tür doğa üstü inançlara sahip bir çevre. Çevremde bu inancı savunanlar ve şahitler olsada ben bir bilim tutkunuyum ve bilim bir şeyi açıklayana kadar o şeye şüpheyle yaklaşırım. Fakat ben bu durumu beni tatmin eden bilimsel açıklamalarım çerçevesinde size de anlatacağım.

  REENKARNASYONUN OLMA İHTİMALİ NEDİR ?

  Evrendeki canlı cansız varlıkların hepsi enerjiden oluşmuştur. Einstein bize öğrettiği; maddeler enerjilerin yoğunlaşmış halleridir den yola çıkarak bizi de bir enerji oluşturuyor. Henüz ne olduğu anlaşılmasa da bizi oluşturan atomlar bir potansiyel enerjiye sahip. Her insan, bedeninde ortalama 10^19 (üzeri) proton barındırır. Kabaca diyebiliriz ki bu protonlar var oluşumuzdan sorumlu en temel maddelerdir. Peki yaşlanmamıza ne sebep oluyor ? tabiki bu protonların yarılanması. Evrende her maddenin bir yarılanma ömrü vardır. Buradan da termodinamiğin ikinci yasasına geliyoruz "Entropi" yani her şey eskimek ve sonunda ölmek zorundadır.

  Bizi oluşturan bu protonların sayısı 35 yaşından sonra azalmaya başlar. E ne olmuş diyeceksiniz, bu protonlar azalınca bizi var eden potansiyel enerjide azalmalar olur. 35 yaşında 20 yaşında olduğu kadar güçlü olamazsınız yani eskiyoruz. Protonlar 70 yaşımızda ise 10^9 miktarına düşüyor (yapılan tahmini hesaplamalar). Yapılan araştırmalarda bu sayının 10^7 gibi sayıya inmesi sonucu mutlak ölüm gerçekleşiyor.

  Hiç düşündünüz mü bizi var eden bu enerji öldüğümüzde ne oluyor. Tabi ki yok olmuyor, evrende hiçbir şey vardan yok, yoktan var olmaz. Yaşarken sahip olduğumuz bu potansiyel enerji, öldüğümüzde  serbest hale geçiyor. Enerjide ışık hızında hareket eder yani yaklaşık olarak saniyede 300 bin km. İşte reenkarnasyonu da yaran şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

  Serbest kalan enerji maddeler içinden geçerken o an doğan veya doğacak bir bebeğin bedeninde hapsoluyor olabilir. Örneğin bu enerjinin biz var eden bir frekansı olsun ve ölen bedeni terk ettiğinde bu frekans insan varlığında bir frekans olduğu için o frekansa uygun bene girdiğinde bir daha çıkamıyor. 

Veya enerji bedeni terk ederken frekansı bozuluyor be bir hayvanın beden frekansına eviriliyor, doğacak olan bir köpeğin bedeninde hapsoluyor. Belirtmek isterim termodinamiğin ilk yasası Enerjinin korunumudur. Bu yasadan yola çıkarak bu önermeyi ürettim. 

  İşte bu kendi düşüncelerim bana yeniden doğuşun mümkün olabilme ihtimalinin olabileceğini gösteriyor. Elbette kanıtlanana kadar bir önerme olarak kalacak zaten bilimde böyledir. Önermelerle başlar bilgi biriktirilir fikirler üretilip deneyler yapılır. 

  Bakalım zaman neleri getirecek veya merak ettiklerimizi cevaplamadan yok olup gideceğiz. Kısa ve öz anlatmaya çalıştım çünkü okuyan bir toplum değiliz. Son olarak bilim insanlarının affına sığınarak kendi fikirlerimi paylaştığımı belirmek istiyorum. 

  Bilim Kaynağı